Ufacık bir sallantı unutulan deprem olgusunu gündeme getirdi.

Sosyal medyada herkes depremden söz ediyor.

Diğer yanda ilgili kurum ve kuruluşların gündeminde deprem sanki yok gibi.

Jeoloji Mühendisleri her fırsatta Ecemiş Fay Hattına dikkat çekerken, Mimar-Mühendis Odaları kentin yapı stokunun yaşlı olduğunun altını çiziyorlar.

Erciyes Dağı-Mersin eksenindeki yaklaşık 300 kilometre uzunluğundaki Ecemiş Fay Hattının büyük tehdit olduğu her zaman dile getiriliyor.

Çalışması yürütülen Nükleer Santral, deprem gerçeğinda başlıbaşına çok büyük risk!

Geçtiğimiz yıllarda Adnan Menderes Bulvarı’nda yıkılan binalar bile gerektiği gibi sorgulanıp ders çıkarılmadı.

Pirireis Mahallesinde çürük raporu verilen binalar boşaltılarak yıkıldı!

 Özellikle kent merkezindeki sit kapsamına alınan yapılar bakımsızlıktan dökülürken, ikinci ve üçüncü kuşak yapıların büyük çoğunluğunun ise kullanım ömürlerini doldurduğu teknik çevrelerce her fırsatta vurgulansa da, bir anlamda yapıların elden geçirilmesine olanak sağlayacak olan kentsel dönüşüm daha az risk taşıyan bölgelerden başlatılıyor.

 Halen Akdeniz Barış Mahallesi’nde yürütülen dönüşüm çalışmalarının kentin dayatan sorunlarının çözümünde “Denizde su damlacığı” olduğuna işaret eden teknik çevreler,“Kentte 1970’li yıllarda başlayan apartmanlaşma kapsamında inşa edilen yapılar çok yaşlı. Özellikle bulvar ve caddelere cepheli çok katlı yapıların büyük bölümü yarım asır önce inşa edildi. Unutulmamalıdır ki Geçtiğimiz yıllarda Adnan Menderes Bulvarı’nda risk taşıyan iki bina yıkılarak yenilendi. Gerekli kontroller yapılarak Kentsel Dönüşüm Projeleri, ihtiyaç duyulan anılan yapılar kapsamalıdır. Deprem yönetmeliği uygulanmayan yapılar potansiyel tehlike kaynağıdır. Gerek kent mimarisinin özgün örneklerinin gelecek kuşaklara aktarılması, gerekse kullanım ömrünü tamamlamış kimliksiz beton yığınlarının yenilenerek Mersin’in depreme dayanıklı çağdaş yapılarla donatılması adına Kentsel Dönüşüm çalışmaları ihtiyaç duyulan bölgelere kaydırılmalıdır…”görüşlerini her fırsatta dile getiriyorlar.

Toplumun can  ve  mal güvenliğinin selameti için teknik çevrelerin sesine kulak verilmelidir.