Kırsalı da betona bezedik... |
|
|
Tarih: 9 Şubat 2022 Çarşamba 06:54 |
Yazın sıcağından kurtulmak adına yayla olarak da değerlendirilen köylerin vazgeçilmezi taş evler ve çardaklarından arta kalanlar, içinden geçtiğimiz süreçte terk edilmenin yıkılmışlığıyla önünden geçenleri boynu bükük selamlıyorlar… |
Tüketim kültürünün histerisine kapılan günümüz insanı lükste sınır tanımıyor. Kentlerdeki beton yığınları çoktan Torosların tepelerine kadar ulaştı! İsterseniz Mersin’in çevresinde yayla olarak tanımlanan yerleşim birimlerine dikkatlice bir göz atın; Gözne’sinden Fındıkpınarı’ Namrun’undan Aslanköy’üne, Ayvegediği’inden Tekir’ine kadar uzanan kır coğrafyasında, katledilen karakteristik bölge dokusunun yerini beton yığınlar işgal etti. Geçmişte insanların doğayla sarmaş dolaş ömür geçirdikleri çadır, hayma, çatma, çardak, taş ve kâgir yapılar tarihe karışırken, yerlerine villa adı altında malikâneler, hatta 2-3 katla da yetinmeyip apartmanlar dikildi! Yazın sıcağından kurtulmak adına yayla olarak da değerlendirilen köylerin vazgeçilmezi taş evler ve çardaklarından arta kalanlar, içinden geçtiğimiz süreçte terk edilmenin yıkılmışlığıyla önünden geçenleri boynu bükük selamlıyorlar… Bir zamanlar Mersin’e tepeden bakan şimdilerde haberleşme vericileriyle ünlenen Kocahamızalı’daki viranenin, insan ve zamanın hoyratlığına direnen kapısı, duvarın taş dikdörtgenine takıldığı zaman kim bilir hangi gönüllerde çiçekler açtırmıştı… Beton yığınlarına büyük kaynaklar yatırıp büyüme edebiyatı yapan anlayış, geçmişin gelecek kuşaklara iletilmek üzere emaneti olan kültür mirası ve doğanın değerini ne zaman anlayacaklar dersiniz? |
|
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM mersinmozaik.com © Copyright 2023-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. URA MEDYA |