Cehennemi elbirliğiyle kurduk!
Devir değişmiş, teknoloji gelişmiştir. Cadde ve sokaklar ışıl ışıldır. Pırıl pırıl parlayan vitrinlerde bin bir çeşit ürün emrine amadedir arşınıyla alıp kilesiyle satanların.
Vur patlasın çal oynasın havasında geceler gündüz, gündüzler geceye dönüştürülür.
Bu memleket Türkiye’dir.
Katır sırtında gidilemeyen yerler vardır; kışın kardan yollar kapanır. Dal gibi gençler, çay paraları baharda verilmek üzere işaretlendiği köy kahvelerinde pinekler; genç kızların düşleri açılmayı bekleyen çeyiz sandıklarında çimlenir.
İşte bu coğrafya da Anadolu’dur.
Düşler ülkesi Türkiye’de toplumun çoğunluğu mutsuzdur.
Dönem dönem vurgun yemiştir insanları. Yaşı büyütülen gençler darağaçlarına çekilmiştir.
“Selam söyleyin benden yâre, tutamıyorsam elini bakmasın kusuruma.
Kızmasın da; düşünemem ki salt onu, baktığım yer her yara, kanıyor…
O ki doğurandır, anlar beni
İlmekli ip, demir parmaklık; sürgün, duvarda asılı fotoğraf.
Kazanda kaynayan yokluk.
Tıka basa doyan açlık.
Savaş, ölüm…
Boşluğu kucaklayan minik el…
Ana işte, baba yitik…
Sürgünde düşünce, kanıyor ortak yara…
Kan deniz dünyada, acı kızgın yağ olup damlıyor yüreklere…
Kanarken yara, yanarken kan içinde yürek
Olası mı yar düşünmek…” diyerek, yılmadan can vermiştir daha güzel gelecek, kardeşçe paylaşıma kavuşmak uğruna yiğitler...
Vay değer yargılarını öğüten zaman denen değirmen vay…
Artı değer, emek sermaye çelişkisi, devrim mevrim hepsi tarihe karıştı...
Bırakın dönekleri, tüketim histerisine kapılan dar gelirli insanlar da yadsır oldu kendilerine gönenç sağlamayı hedefleyen o onurlu uğraşları...
Bir zamanlar “Dünyanın bütün işçileri birleşin”, “Tek Yol Devrim” haykırışlarıyla meydanları dolduran emekçilerin çocukları, uzaydan gelme kılıklarla dolaştıkları sokaklarda daha çok tüketmenin ateşiyle yanıp tutuşuyorlar...
Vah düşürüldükleri durumdan habersiz zavallılar vah!
Göremediğiniz durumunuz içler acısı!
Gidişat kötü mü kötü…
Çok söze gerek yok, durumları durumunuz!
İstesek de gidişatın dışında tutamayız kendimizi!
Çünkü cehennemi elbirliğiyle kurduk!
