KURU SOĞAN
Ne çok anlam yüklemişiz bir kuru soğana,
Pek çok şeyi ifade etmekte kullandığımız,
Derin bir metafordur…
Hastalıklara şifa, dertlere devadır.
Onurlu duruşun somut simgesi,
Ekonominin temel göstergesidir.
En çok da boyun eğmemektir,
Soğan ekmek yiyerek,
Kimseden aman dilemeden,
Baskı ve zulme karşı koymaktır…
Ayakta kalabilmektir,
Kimseye muhtaç olmadan,
Bir çulun üstünde, kuru soğana razı gelerek …
Bir lokmayı bölüşebilmektir…
Sevgidir,
Razısıysan gel demektir,
Yokluğun içinde mutluluğu aramaktır…
Emek vermektir,
Soğanın acısını yiyen bilmez,
Soğanı doğrayan bilir misali,
Alın teri dökmektir.
İstemem, yan cebime koy demektir.
Sofu’nun soğan yemediği,
Bulunca sapını koymadığı gibi…
Değer vermektir.
Bir yumrukla kırdığı soğanın,
Cücüğünü, kıymetlisine uzattığı gibi…
Bazen de bir tükeniştir…
Aşık Mahsuni’nin sözlerinden dökülen,
İçinde bulunduğumuz zamanı anlatırcasına…
Yoksulun sırtından doyan doyana,
Gönül bu oyuna nasıl dayana?
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana,
Bilmem söylesem mi, söylemesem mi?
Bildiğinizi söyleyebildiğiniz günlere…