Ödül konuşması
İçel Sanat Kulübü 2021Kent Kültürüne Katkı Ödülü verilen Fazıl Tütüner’in ödül töreninde yaptığı konuşmadır. 08.10.2021
Değerli Başkanlarımız, Saygıdeğer Konuklar, Kültür Gönüllülerimiz,
Mersin’in ışıltılarından Kent Kültürüne Katkı Ödülü’ne, çalışmalarımı uygun bulduğunuz için teşekkür ederim… Mümbit toprağa düştüm, filiz verdim.
Otuz yılda, İçel Sanat Kulübü, bilim insanı dostlarımız, duyarlı arkeoloji gönüllülerimiz, geçmiş uygarlıkların araştırılmasına, zengin kültür mirasımızın korunmasına, tanıtılmasına önemli destekler verdiler.
Yirmi altı yıl Mersin’de düzenlenen Arkeoloji Günleri’nin başka şehirlerimizde, üniversiteler dışında, pek örneği yoktur. Başka şehre yerleşirseniz, sanat kulübü kurunuz, yürümezlerse birlikte, siz sanat kulübü olunuz
On üç bin yıl önce Göbekli Tepe’de yaşamışlardan bu güne, bilim, insanın serüvenini anlamaya çalışıyor. Biz gönüllüler merak ve heyecanla yeni bilgileri hayatımıza katmak; yaratıcı, sorun çözen, üreten insan ve toplum olmak istiyoruz.
İnsanlığın ortak dili sanatı konuşmayı; muasır medeniyeti yakalamayı; değer üretmeyi, yaşam sevincini paylaşmak isteyenleri aradık, onlar bizi aradı, buluştuk. Yayımladığımız dergilerle, kitaplarla, söylemlerimizle kentte kalıcı kültür çekirdeğiyiz artık. Soranız, sorulanız. El atanız, tuğla koyanız.
32 yıllık kültür aktörleri olarak, yol arkadaşlığımızı, yoğun üretimimizi kesintisiz sürdürüyoruz; rastlantı değil, sağlamlaştırdığımız bilincimizin sonucudur.
Sesimiz uzaklara, uzakların sesi bize ulaşmaya başladı. Ödüller taşınıyor içerden, dışardan. Yerel başarılardan, ulusal başarılara açılıyor kapılar. Evrensel kabul gören ressam arkadaşımız Ahmet Yeşil, bestecilerimiz, dünya sahnelerinde virtüözlerimiz, bilim insanlarımız, şairlerimiz yol ve pencere açıyor dünyaya.
Bağımlı, kuşatılmış, çaresiz, aklı tutulmuş, umutsuz insanı ve toplumu söylemlerimizi yazarak, anlatarak; binlerce yılın eserlerini tanıştırarak, düzlüğe çıkarmak istiyoruz. İnsanın içerdiği yapma, üretme potansiyelini, gücünü, gelişmeye ve mutluluğa dönüştürmek istiyoruz.
Binlerce yıldan günümüze gelesiye, düşünme, bilme, üretme yöntemlerini öğrenmeye, üzerine yeni yollar döşemeye çalışıyoruz. Sabah kütüphanenin açılmasını beklememiz bundandır.
Yeniden doğmayı, okyanuslara açılmayı, zirvelere tırmanmayı, evrilmeyi kendimiz seçtik..
“Çocuklar ölmesin, şeker de yiyebilsinler” görevi verdi Nazım Hikmet bize…. Renklere renk, hayata şiir, hayata hayat katmak, çocukları yaşatmak, burslarla okutmak peşindeyiz…
Çocukları, kadınları, canlıları, ormanları, kültür mirasını korumadan, çağdaş uygarlığa varamayacağımızı görüyoruz. Korumazsak nasıl vatan olacak vatan? Vatan yalnızca üzerinde yaşadığımız toprak değil, içinde ve üstünde içerdiği soyut ve somut kültür zenginliği de vatan.
Kanat takıp ilk uçan olunuz; “Elmayı bırakınca elimden, neden düşüyor, oysa ay düşmüyor ” sorusunu ilk soran olunuz. Dünya yuvarlaktır inadını ilk sürdüren olunuz; aşıyı ilk bulan; tınıları kâğıda ilk aktaran; mağarayı boyamak için boyayı ilk bulan siz olunuz… “Geldikleri gibi gidecekler” diyen; karada gemileri yürüten siz olunuz
Beş bin yıl önce Gılgamış’ı, Üç binyıl önce İlyada ve Odiysseia’ yi yazan; yy. önce dokuzuncu senfoniyi besteleyen siz olunuz. Verdi, Vivaldi, Itri, Livaneli olunuz.
Gözlerinizden yüreğinizden, sözlerinizden yaşam sevinci ışıdığı zaman; ilginizde, merakınızda, bilginizde, sevdanızda derinleştiğiniz an, okyanuslara açılacaksınız farkında olmadan. Söylemleriniz, eserleriniz, hikâyeleriniz çoğalacak o zaman.
Bizim sokakta yaşamış hemşerilerimiz Solililer’in diktiği ağaçların zeytinlerini sofranıza katınız. Tiyatroda Akdeniz şarkılarını koroyla birlikte söyleyiniz. Mezarını bulduk Aratos’un, birlikte yıldızları seyrediniz.
27 yy. önce bölgemizi yönetmiş Kraliçe Aba; 33 yy. önce Anadolu’yu yönetmiş Kraliçe Puduhepa Akdeniz’i, Anadolu’yu anlatsınlar çamlar altında, bekletilmiş üzüm suyu içerken. Ay yükselirken, Gülperi’yi, güllerle süsleyin. Aşk artık yok diyorlar, Puduhepa’ya aşık olun.
Yücelin, yüceltin. Sesiniz uzaklardan duyulsun. Olmadığınız yerde eserleriniz konuşsun Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür olun. Geleceğiniz özgür, mutlu, barışık, tok olsun. Adınız, adımlarınız, yarattıklarınız, izleriniz olsun.
.